27 Kasım 2013 Çarşamba

Canan Karatay 'o sırrı' açıkladı

Canan Karatay
Canan Karatay

Prof. Dr. Canan Karatay, Konya Büyükşehir Belediyesince Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen Şehir Konferansları etkinliğinde, kilo almanın ülke ve halk sağlığını tehdit eden bir hastalık olduğunu söyledi.

Genç ve ileri yaşlarda ortaya çıkan hastalıkların başında yanlış beslenme ve kilo almanın olduğunu belirten Karatay, tansiyon yüksekliği, kalp krizi, felç, şeker hastalığı ve kanser gibi hastalıkların önlenebileceğini dile getirdi.

Karatay, sağlık beslenmenin ve günlük hareketlerin uzun, huzurlu yaşamın temel sırrı olduğuna işaret ederek, "Yaşımız ilerledikçe hareketimiz artacak, köşede oturmayacağız. Az yiyeceğiz sağlığımıza kavuşacağız. Hipokrat da 'uzun yol yürüyen uzun yaşar' diyor" dedi.



"YAĞLAR BİRÇOK HASTALIĞIN SEBEBİ"
Şekere dönüşen karbonhidratların yağlanmaya neden olduğuna vurgu yapan Canan Karatay, "Bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yağlar, vücutta hastalıklara neden olan 20 çeşit hormon üretir. Bunlar, beyinde damar yolu tıkanması, katarakt, felç ve kalp krizi gibi birçok hastalığa neden olur" diye konuştu.

"PATATES KIZARTMASI, KOLA, PİLAV, MAKARNA, ENERJİ İÇECEKLERİ TEHLİKELİ"
İnsülinin şekeri yağ olarak depo ettiğini fakat insülin hormonunun yağlanma ve kilo alma nedeni olmadığına dikkati çeken Karatay, şöyle konuştu:

"Patates kızartması, kola, pilav, makarna, enerji içecekleri ki bunlar çok tehlikelidir, hazır meyve suları veya taze sıkılmış olanları yüksek seviyede insülin salgılanmasına neden oluyor. İnsan vücudunda 5 litre kan vardır. Normal seviyede ihtiyacı olan şeker miktarı 5 gramdır. Bir kutu kola içtiğimiz zaman ilk 10 dakikada 10 tatlı kaşığı şeker, kana geçer. Bu, vücudumuzun günlük ihtiyacının 100 katı kadar şeker anlamına gelmektedir. 20. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık olarak da insülin hormonu yükselir. 40. dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve da bu kan basıncını yükseltir. 45. dakikadan sonra beyinde dopamin yapımı artar.

Dopamin, mutluluk hormonudur ve yoğun enerjiyle devam eder. Bu beyinde eroine benzer bir etkidir. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi başlar. Acıkma hissi, huzursuzluk, ellerde titreme ve ardından kola ve tatlılara saldırılır. Çünkü o yüklü enerji hissine artık bağımlılık başlamıştır. Beyinde meydana gelen dopamin mutluluğuna bağlılık başlamıştır. Bu bir kısır döngüye dönmüştür. Kişiler buna hapsolmuştur. Sonrasında karaciğer yağlanması başlar, arkasından göbek yağlanması, bel çevresi genişliği artar."

20 Kasım 2013 Çarşamba

Karatay: Uykuda Kilo Verin


Kilo sadece seçerek yemekle olmuyor, uyurken de kilo vermeniz mümkün. Diyet önerileriyle ilgi gören Prof. Dr. Canan Karatay, yemeklerden 4-5 saat sonra devreye giren leptin hormano adlı hormonun, yağları yaktığını belirtti. Bu hormon depolanmış yağları kan şekerine dönüştürüp gerekli enerjiyi sağlıyor. Hormon sabah 02-05 saatleri arasında en yüksek düzeyde salgılanıyor. Ancak bu salınımın gerçekleşmesi için akşam saat 8'den sonra yemek yenmemesi gerekiyor. Yemek yemenin insilün salgılayarak yağları depo ettiğini söyleyen Karatay, "Leptin yediklerinizi enerjiye çevirir. Bu hormon en çok saat 2 ile 4 arası salgılanıyor" dedi. Yani akşam saat 8'den sonra hiçbir şey yenmez ise gece yarısı leptin hormonu ortaya çıkıyor ve kalçalar ile göbekteki yağları yakıyor.



'LİGHT' HASTA EDİYOR
Son yıllarda hızla çoğalan ve her gıda maddesine uygulanan diyet yapıcı ürünler sağlığımızı tehdit ediyor. Prof. Karatay, aspartam kullanılan diyet içeceklerin vücuda girdiğinde ısındığını, ardından sahte alkol yapımında kullanılan metionin ve metanol denilen maddeye dönüştüğünü ifade etti.

Karatay, light olarak adlandırılan içeceklerin içindeki 'aspartam'ın şeker hastalığı ve kanser riski taşıdığı kaydetti. Ayrıca mısır şurubunda bulunan fruktoz en tehlikeli şeker olduğunu vurgulayan Karatay, "Şeker kanser hücrelerini besler" dedi.

D VİTAMİNİ ZAYIFLATIYOR
Canan Karatay, D vitaminsiz zayıflamanın mümkün olmadığını söyledi. D vitaminin vücutta bulunan en doğal ve en güçlü antioksidan olduğunu söyleyen Karatay, bu vitaminin alınmaması durumunda kilo verilemeyeceğinin altını çizdi. Süt ürünleri, yumurta, ton balığı, tereyağı ve yulaf ezmesinde bulunan D vitaminin, en önemli kaynağının ise güneş ışığı olduğu biliniyor.

14 Kasım 2013 Perşembe

Canan Karatay Limonun Bilinmeyen Faydalarını Anlatıyor

Canan Karatay Limonun Bilinmeyen Faydalarını Anlatıyor
Canan Karatay Limonun Bilinmeyen Faydalarını Anlatıyor

Yemeklerde, çorbalarınızda, balığın üzerinde yemeye doyamadığınız limonun birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz?

Limon, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine destek olmaya, viral enfeksiyonlardan iltihap azaltmaya varıncaya kadar sağlığınız için oldukça önemlidir.

Limon aynı zamanda C vitamini, B kompleks vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve lifle dolu bir gıda.



Elmadan ya da üzümden daha fazla potasyum içeriyor. Limon, doğrudan dişlerinizin mine tabakasına zarar verebileceği için bunu bir miktar sıcak, ılık ya da soğuk suyla seyreltmeniz gerekiyor. Sabah bir bardak ılık limon suyu içtikten 15 ya da 30 dakika sonra kahvaltıya başlayın. Böylece limonun tüm faydalarını kazanılabilir. İşte limonun 11 faydası…

Bağışıklık sisteminizi destekler: C vitamini bağışıklık sistemimizi destekler, limon da C vitaminiyle doludur. Sistemdeki C vitamini seviyesi stresli olduğunuz zamandaki tüketmeniz gereken ilk gıdalardan biridir.

Mükemmel bir potasyum kaynağıdır: Bahsedildiği gibi, potasyum açısından zengin olan limon kalp, beyin ve sinir fonksiyonlarının sağlığı için faydalıdır.

Sindirime yardım eder: Limon suyu sindirim sistemindeki toksinlerden temizleyip sağlıklı bir sindirim sağlamasının yanı sıra mide yanması, şişkinlik ve geğirme gibi hazımsızlık belirtilerini hafifletir.

Sistemi temizler: Enzim fonksiyonunu geliştirerek ve karaciğerinizi harekete geçirerek vücuttaki toksinleri atmaya yardım eder.

Nefesinizi tazeler: Diş ağrısını ve dişeti iltihabını hafifletmeye yardım eder. Fakat sitrik asit diş minesini aşındırabilir, bu nedenle limonu suyu içtikten sonra dişlerinizi fırçalayın.

Cildinizi lekelerden uzak tutar: Limon suyundaki antioksidanlar, sadece lekeleri azaltmakla kalmaz, cildinizdeki kırışıklıkları da azaltır. Ayrıca limon suyunu yara izlerine ve yaşlanma lekelerinin üzerine uygulayıp görünümlerini azaltabilirsiniz.

Kilo vermenize yardım eder: Limonun içerisinde bulunan pektin lifi açlıkla savaşmanıza yardım eder.

İltihabı azaltır: Düzenli olarak limon suyu içerseniz vücudunuzdaki hastalık haline yol açan asitlik derecesi azalacaktır. Ayrıca iltihabın nedenlerinden biri olan eklemlerinizdeki ürik asit limonla yok olur.

Enerji desteği verir: Limon suyu sindirim sistemine girdiğinde size enerji verir, aynı zamanda endişeyi ve depresyonu azaltmaya yardım eder. Hatta limon kokusunun sinir sisteminde sakinleştirici bir etkisi vardır.

Kafeini kesmeye yardım eder: Sabahları kahve yerine bir fincan sıcak limon suyu çok faydalıdır. Kendinizi yenilenmiş hissedersiniz ve öğleden sonra yaşadığınız yorgunluk halini dağıtmaya yardım eder.

Viral enfeksiyonlarla savaşmaya yardım eder: Ilık limon suyu viral enfeksiyonları ve boğaz ağrısını hafifletmenin en etkili yollardan biridir.

7 Kasım 2013 Perşembe

Karatay : Yumurta ye göbekten kurtul!

Karatay diyeti’yle tanınan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, bu kez de ‘beslenme tuzakları’ hakkındaki iddalı açıklamalarıyla çok konuşulacak. Prof. Dr. Karatay, insanların sağlıklı sanarak bol miktarda sağlıksız yiyecek tükettiğini kaydetti. Yeni kitabı “Karatay Diyeti’yle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi’ tanıtımında Anadolu Ajansına konuşan Karatay, “Kalori hesabı ile beslenme yanlıştır. Az yağlı yemek, beslenme tuzaklarından birisidir. Doğada 23 türlü yağ vardır. Bunların hepsi, doğal olduğu sürece insan vücuduna gereklidir. Hangi yağlar zararlıdır? Trans yağ dediğimiz, bozulmuş, doğallığını kaybetmiş yağlar tehlikelidir. Trans yağlar, margarinlerde bulunan yağlardır. Sıvı yağ, katılaştırıldığı anda trans yağ oluşur. Ne kadar trans yağ oluştuğu önemli değildir, zaten ölçülmesinin de imkanı yoktur” dedi.



YAĞI YAKMAYIN
Prof. Dr. Karatay, yağlar yakıldığında trans yağ oluştuğunu, fazla kızgın yağın ve mangalda çok pişirilmiş etin tehlikeli olduğunu belirterek, yağın yakılmaması gerektiğini ifade etti.

PROTEİN GÖBEK ERİTİYOR
Göbeği olan ve karın bölgesinde yağlanma olanlara haşlanmış yumurta yemelerini tavsiye eden Karatay, “İsterseniz on, ister yirmi tane haşlanmış yumurta yiyerek, göbeğinizi eritebilirsiniz” dedi.

BALIKTA KOLESTEROL ÇOK
Bir televizyon kanalına verdiği röportajda da balıktaki kolesterolden bahseden Karatay, “Kırmızı ette kolesterol vardır aman sakın yemeyin diyorlar. Beyaz ette de kolestrol vardır. Balıkta daha çok kolesterol var. Kışın sular soğuduğu zaman balıklar daha çok yağlanır, bu yağlar Omega 3 ve kolesteroldür” dedi. Balıkta yağ yok diye düşünülmemesi gerektiğini söyledi.

BEBEK BİSKÜVİSİ ZARARLI
Kitabında bebe bisküvilerin tümünde aşırı miktarda şeker ve karbonhidrat bulunduğunu belirten Karatay, “İçeriğindeki süt oranı yüzde 1 olarak belirtilmiştir. Ancak bu sütün kaynağı belirtilmemiştir. Süt tozu kullanılmış olma olasılığı da yüksektir. Çeşitli şekerlerle yüklü olan fabrikasyon ürünlerin bir çoğunda, sağlıklı bir bebek için şart olan ‘lif’ miktarı da çok azdır bu bisküvilerde” dedi.

OBEZİTENİN TEMEL NEDENİ
Canan Karatay, yaptığı açıklamada obezite hastalığının temel nedeni düşük kalorideki yağlarla beslenme olduğunu belirtti. Karatay’a göre Beslenmedeki Yanlışlar: 1- Kalori hesabı yapılması 2- Düşük yağlarla beslenilmesi

KALORİ TUZAĞI
Zayıflamak isteyen kişiye 24 saatte bin 500 kalori almasının üstelik 1 saatte yürüyüş verilmesinin büyük yanlış olduğunu söyleyen Karatay, “Bu yüksek kalori almaya alışkın vücut için yetersizdir. Bu vücudu kıtlık moduna geçirir, kendi metabolizmasını yavaşlatır. İşte burası tuzaktır” dedi. Az yağlı yenilip çok hareket edilmesi yönünde verilen mesajları yanlış bulduğunu anlatan Karatay, “Bununla kimse kilo veremez. Ancak halsiz kalır, perişan olursunuz. 3 gün sırt üstü yattıktan sonra gider bütün yiyeceklere, tatlılara saldırırsınız” ifadelerini kullandı.

GİZLİ ŞURUP TEHLİKESİ
Düşük kalorili diyerek yediğimiz yiyeceklerin daha tehlikeli olduğunu söyleyen Karatay, “Az yağlı yiyecekler hazırlanırken, damak tadı artsın diye bunların içine gizli şeker ve gizli şeker şurupları ekliyorlar. Bunlar bütün organizmayı bozuyor. İnsülin belirtisi yükseliyor. İnsülin belirtisi yüksekliği de karaciğer yağlanmasına neden oluyor. Bu da obezite ve şeker hastalığını sebep oluyor” dedi.

ALKALİ YALANI
Açıklamalarında ‘Alkali beslenme’ konusuna değinen Karatay, şöyle konuştu: “Ben alkali beslenmeyi kabul etmiyorum. Doğal olan insan vücudu, böbrekler sağlıklı çalışıyorsa, doğal herşeyi yediğiniz sürece, sizin böbrekleriniz, vücudunuzun asidini de alkalisini de ayarlar. ‘Alkali diyet’ diye bir şey olamaz. Vücuttaki asididesini ve alkaliliğini ancak böbrekler sağlar. Böbrekler, sağlıklı yağ yediğinizde, sağlıklı protein yediğinizde ve bol su içtiğinizde, sağlıklı çalışır. Bunu yapmadıktan sonra, ister alkali, ister asit yiyin. İnsan vücudunda herşey asittir bunu da unutmayın.”

5 Kasım 2013 Salı

KARATAY HZ. MUHAMMED'i NASIL ÖRNEK GÖSTERDİ


Canan Karatay, diyetle ilgili yine ezberleri bozdu. 8-10 öğün değil, günde iki öğün. Yemek yeren de su içmeyin... İşte Karatay'dan sağlıklı beslenme tüyoları..

'Türk milleti 8-12 öğün besleniyor, enine büyüyor'

"İbn-i Sina, Ortaçağ'ın en önemli bilimadamı, tıp hekimidir. Onun yazdığı tıp kitapları Ortaçağ'da bütün tıp okullarında okutuluyordu. İbn-i Sina, 'İki öğün sağlıktır, üçüncü öğün hastalıktır' der. Sabah zaten çok kuvvetli yiyince doğal olarak iki öğüne iniyorsunuz. Akşam yemeği de erken yemeli. Hz. Muhammed'in tavsiyesi de bu doğrultudadır. Kuvvetli bir kahvaltı yaptıktan sonra zaten acıkmıyorsunuz. Ama Türk milleti maşallah 8-12 öğün besleniyor, öyle alıştırıldı, öyle programlandı. Bu nedenle de Türk milleti enine büyümeye başladı!



'YAŞ İLERLEDİKÇE HAREKET ARTACAK'

50 yaşından sonra 6-7 öğün yemek tamamen sağlıksızdır. İbn-i Sina diyor ki, 'Yaş ilerledikçe, hareket artacak'. Oysa biz yaşlandıkça köşemize çekiliyoruz, bu çok yanlış. Türk toplumu eğer şişmansa, hastaysa, göbeği varsa, şeker veya kalp hastasıysa, kiloluysa, depresyon hastasıysa, kanseri varsa, Alzheimer'ı varsa şeker, tatlı tüketmeyecek. Benim gibi 60-70 yaşındaysanız, oturup 3 öğün ekmek, şeker yiyemezsiniz. Şekerli içecek içemezsiniz. Çünkü harcamıyorsunuz, ihtiyacınız da kalmıyor. Metabolizma yavaşlamış oluyor, hormonlar gitmiş. Vücutta hormon kalmamış. Ben buna dikkat çekmek istiyorum."

'Diyet yiyeceklere dikkat!'

"Light ürünlere, diyet olan tüm yiyecek ve içeceğe karşıyım. Çünkü diyet denilen besinler, içindeki doğal yağların, doğal vitaminlerin, doğal minerallerin alınmış olan kısmıdır. Diyet yiyecekler, en sağlıklı kısmı alınan ve en pahalı satılan ürünlerdir. Hazır gıdalar da öyle. Hazır gıdalardan da uzak duracaksınız. Doğal gıdaları kendiniz hazırlayıp yiyeceksiniz. O zaman hastalanmazsınız, verdiğiniz kiloları da almazsınız."

'Yapay gıdalar kısırlık ve kanseri artıyor'

"Yanlış beslenme ve yapay gıdalar sonucunda kısırlık artıyor. Sadece kısırlık değil, kanser, kalp hastalığı, şeker hastalıklarında da artış görülüyor. Hepsinin temelindeyse obezite yatıyor.

Obez, karaciğer yağlanması olan yani insülin yüksekliği olan kişilerde östrojen hormonu da yükseliyor, polikistik over gelişiyor, kadınlarda üreme duruyor, erkeklerde memeler büyüyor ve spermin kalitesi ve sayısı azılıyor. Bir de GDO'lu gıdalar var. Bunlar ve trans yağların aşırı tüketilmesi üreme dahil vücuttaki her şeyi bozuyor."

'Hareket etme şartıyla istediğin kadar ye'

"Kaç gün diye bir şey yok, doyuncaya kadar her şeyi yiyeceksiniz. Karatay Mutfağı'nda 'kaç kalori' hesabı yok. Ben başka bir şey söylemiyorum. Hareket etmek ve sağlıklı yiyecekler olması şartıyla istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.

Bilgisayar ya da televizyon karşısında saatlerce oturursanız olmaz! Hareket etmeden hiç kimse kilo veremez. Ama gençsiniz, atletsiniz, saatlerce spor yapıyorsanız ya da hamileyseniz o zaman tabii ki yiyecekseniz. Her gün 5 kilometre koşun ya da yürüyün, o zaman sağlıklı yiyeceklerden istediğinizi, doyuncaya kadar, bakın bir kez daha vurguluyorum doyuncaya kadar yiyebilirsiniz. Örneğin pastırmalı kuru fasulye, mercimek, piyaz gibi yemekleri doyana kadar yemelisiniz. Ama ekmeksiz olarak! Tabii ki kuru soğanla... Neden? Çünkü biz de bir söz vardır biliyorsunuz: 'Aç ayı oynamaz!' deriz. Pirinç yerine de bulgur tüketilmeli. Tam buğday ve bulguru yiyebilirsiniz."

'Yemekte içilen su hazımsızlık yapar'

"Su 24 saat içilmelidir. Ancak yemek sırasında içilmemeli. Çünkü mide asidini sulandırır, hazımsızlığa neden olur. Her gün azar azar yudum yudum 2.5 litre su tüketilecek. En önemli kriter, idrar rengi, açık limonata renginde olacak. Öyle değilse vücuda yeterli su girmiyordur. Bu nedenle de bağırsaklar çalışmıyor. İşte bu sebeple Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri de kabızlıktır. Kabızlık ise, metabolizmanın bozulduğunun en basit ve en önemli göstergesidir, belirtisidir. Ciddi bir sağlık sorunudur."