18 Aralık 2008 Perşembe

Ender Sarac

ender saraç
ender saraç


Ender Saraç
, 1959 yılında İzmir’de doğdu, Bornova Anadolu Lisesi’ni ve sonra Ege Tıp Fakültesini bitirdi. Erzurum ili İspir ilçesi Kırık Nahiyesi ve köylerinde mecburi hizmetini yaptı. Çorlu’da askerliğini Alay Tabibi olarak bitirdikten sonra İzmir’de Aile hekimliği ihtisasını tamamladı.

1990 Yılından bu yana Ayurveda çalışmaları yapan Ender SARAÇ İzmir’den İstanbul’a geldiği ilk yıllarda Nukhet Duru ile beraber UNİFORM Sağlık ve Estetik Merkezinde çalıştı. Daha sonra Türkiyenin ilk Doğal Tıp ve Estetik Merkezi olan HAY SAĞLIK Merkezini 1994′te kurdu, ve genişleterek bu güne kadar geldi. Ayrıca Türkiye’nin ilk Doğal Arınma Merkezi olan Ulustaki Doğa Arınma Merkezi’ninde kurucularındandır. Doğal ve Sağlıklı yaşamla ilgili Türkiyenin ilk Türkçe kitabı olan Doğan yayıncılığın’ Ayurveda’ kitabı kısa sürede 14. baskı yaparak uzun süre en çok satan kitaplar arasında yer aldı. Türkiyede Doğal ve sağlıklı yaşamla ilgili bilincin geliştirilmesi konusunda bahsedilen şirketler ve kitabın dışında çok sayıda Televizyon programı, Yazılı basın Röpörtajı, Seminer, Konferans ve Panellerle oldukça yoğun bir çalışma yapan Ender Saraç Halen bir dönem kurduğu Doğal Tıp Derneği’nin Genel Başkanlığını da yürüttü. Dr. Ender SARAÇ halen kendi kliniğinde görevine devam etmekte. Günümüzün sanat, politika ve iş dünyasından pek çok tanınmış kişi bu yöntem ile zayıflamakta, koruyucu hekimlik almakta veya hastalıklarına çare bulmaktadırlar. Ayurveda eğitimi ve Aile Hekimliği ihtisası olan Dr. Ender Saraç’ın ayrıca Sağlık Bakanlığından onaylı Akapunktur sertifikasıda bulunmaktadır. 20 yılı aşkın bir süredir Vejeteryan olan Ender SARAÇ uzun süredir bazı spiritüel tekniklerin ileri aşamalarınıda uygulamaktadır. Ender SARAÇ’ın 2. kitabı olan Ayurveda Sağlıklı Zayıflama kitabı, 2002 yılında piyasaya çıktı ve kısa sürede 21 baskı yaparak Türkiyenin en çok satan kitapları arasına girdi. Ve 2002 Nisan ayında 4 hafta süreyle Türkiyenin en çok satan kitabı oldu. Ender Saraç aynı zamanda Türkiyenin ilk diplomalı astrologlarından da olup Sağlık ve Astroloji alanında özel çalışmalar yapmaktadır. Doğal ve Sağlıklı yaşamanın ve Doğal Tıp alanındaki özel çalışmaların yanı sıra Dr. Ender Saraç’ın ayrıca Ruhsal Gelişim Spirütüel Teknikler ve Pozitif Enerji Teknikler üzerine çalışmaları da toplumun yoğun ilgisini çekmektedir. Ender Saraç aynı zamanda CNN-Türk,TRT-1ve TRT-int, ATV gibi çeşitli kanallarda düzenli programlarda yapmış ve dönem dönem toplum sağlığını ilgilendiren konularda TV proglamlarına devam etmektedir.Saraç aynı zamanda Vatan gazetesininde yazarlarından olup halen sağlık yazılarına devam etmektedir.Ayrıca Shubuo ile beraber Sağlıklı Yaşam ve Sağlıklı Zayıflama servislerinin içeriklerini de sağlamaktadır.

Ahmet Maranki

ahmet maranki
Ahmet Maranki



Ahmet Maranki, Prof. Dr.

DOĞUMU : 1956, Kastamonu
MEDENİ HALİ : Evli - Üç çocuk
BİLDİĞİ YABANCI DİLLER : İngilizce, Arapça, Osmanlıca ve Azerbaycanca Türk Dili (iyi), Rusça (orta)


ÖĞRENİMLERİ : İstanbul Bogaziçi Üniversitesi, önlisans İngilizce 2 yıllık - 1983
Tekel Genel Müdürlügü İleri İngilizce - 2 yıllık kurs - 1987
Türk Edebiyat Vakfı Arapça - 2 yıllık kurs - 1988
İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü;Metod geliştirme İş Analizi kursu 1984 Verimlilik kursu - 1985
Ergonomi kurs mezunu - 1986
ABD´de Tarım Bakanlıgı Kursu,(iki defa) - 1991
ABD Sosyal Güvenlik ve Yönetim Sistemleri Kursu mezunu - 1991
ABD Kentucky Üniversitesi Mesleki Doktora üstü akademik çalışma - 1991
ABD´de Müslüman Kızılderilerle iligili araştırma - 1991
Azerbaycan´da BMTeşkilatı bünyesinde yaptıgı ilmi çalışmalara göre yılın en başarılı ilim adamı sertifikası - 1998


ÇALIŞMA SAHALARI :
1979 yılından bu yana eski adıyla Maliye Gümrük Tekel Bakalnlıgının çeşitli ve üst kademelerinde teknik, idari görevler, eksper - baş eksper - baş uzman.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanlıgı ilgili biriminin "baş uzmanı olarak Azerbaycan Devletinin talebi üzerine uzmanlık konularıyla ilgili çalışmalar, ilmi araştırmalar ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirilmiş, halen bu göreve devam etmekte.
Birleşmiş Milletler teşkilatı UNDP - Kalkınma Programı Gönüllü Uzmanı olarak 1993 yılından bu yana Azerbaycan´da Planlı ekonomiden Pazar ekonomisine geçişle, Pazar ekonomisi, Pazarlama, Milletler arası pazarlama konularında devlet programları hazırlamış, halen bu programların icrasıyla ilgili olarak Azerbaycan´daki devlet, özel ve Devlet Üniversitelerinde hocalık (lecturer) çalışmalarını ve yeniden yapılanma programlarını (development) yürütmektedir


Prof. Dr. Ahmet Maranki tüm dünyada insanların zihinlerinin kontrol edildiğini öne sürüyor. Dünyanın Gizli kalmış sırlarını açıkladığını söylüyor. Gizli ve bilinmeyen kavramlar ne ?

Kozmik bilim, bio enerji, sağlıklı yaşam gibi konular üzerinde uluslararası alanda çalışmalar yapan Azerbaycan Kozmik Araştırmalar Enstitüsü`nden Kozmik Bilim Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, hayatın sırları, sağlıklı yaşam ve dünyada gizli kalmış çalışmalarla ilgili şok edici bilgiler verdi. Maranki, Türkiye`de açılan kuyuların hepsinde petrol olduğunu ifade etti.

"Kozmik Bilim ve Kozmik Bilinç" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Ahmet Maranki, kozmik bilimin akıl sahiplerine, yani aklını kullananlara ve düşünenlere hitap ettiğini, kozmik bilincin ise kainat kitabını ilim ve fen noktasında okumak olduğunu söyledi. Konferansında izleyenleri şaşırtan ve ilgisini çeken konulara değinen Ahmet Maranki, dünyanın büyük bir patlamayla oluştuğunu ve bu patlamayla devamlı bir enerjinin yayılıp genişlediğini, genişlemeyle birlikte ise yeni bir enerji ortaya çıktığını dile getirerek, "Kainatın bu hareketlilikle beslenmesi kozmik bilime göre bu enerjiyle bağlantılıdır. Bu gördüğümüz genişleme ve yayılan enerji bütün kozmosu etkilediği gibi dünyamızı da etkiliyor. Yaratıcı diyor ki; `Sizin göremediğiniz ama her zaman bedeninizde ve çevrenizde enerji ve canlılar var. Bizim görünmez vazifeli yaratıklarımız var` diyor. Bu çok önemli. O canlılar bizim etrafımızdaki enerjidir. Bu enerji topraklanmadığı takdirde birçok hastalıklar bizi beklemektedir. Etrafımızda oluşan enerjiler canlıdır ve yaratıktır. Dinin emri de bunu gösteriyor. Bu çok önemlidir" dedi.

İlk defa dünyada bir elin yaydığı enerjileri tespit ettiklerini, vazifeli yaratıkların şu anda boyutta, her şeyin etrafında olduğunu, bilimsel olarak yüz milyon katrilyon canlılı 10 üzeri 16 milyon kalındığında etrafı koruyan canlılar bulunduğunu, bunların bilimsel olarak görüntülendiğini, enerji diye bilinen bu canlılardan koruma alanı oluştuğunu kaydeden Maranki, "Düşüncelerimize göre, etrafımızdaki enerji şekil değiştirmektedir. Kötü bakarsanız enerji alanınız kötü olur. Bunları iyi düşünün, etrafımızdaki canlılar tüm yaptıklarımızı kontrol merkezine iletiyor. Orada bir eksi veya artı veriliyor. Mesela 100 eksiniz olduğunda bir yere çarpabilir, bin tane olduğu zaman başka bir şey olabilir" uyarısında bulundu.

"RENKLERİN HEPSİNİN TEDAVİ EDİCİ ÖZELLİĞİ VAR"
Dünyadaki 124 bin hayvanın ve bitkinin hepsinin rengarenk olmasının tesadüf olamayacağına da dikkat çeken Maranki, bunların eşref-i mahlukat olan insanlar için yaratıldığını vurgulayarak, "Bilimsel olarak bazen kabul edilmese de, `biz topraktan yaratılmışız` diyoruz. Toprağız. Toprak ve suyun çekilmiş fotoğraflarına bakıldığında bunların hiç birinin tesadüf olamayacağı görülecektir. Demek ki; gören onun ötesinde bir güç. Biz yaratıcının boyasıyla boyanıyoruz. Mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Bu renklerden istifade edin. Renklerin hepsinin tedavi edici özelliği vardır. Osmanlı döneminde renk, ses, müzik odaları vardı. Biz bunları unuttuk. Bütün noktalar bedenimizde var. 8 ayrı noktada renkler var. Tesadüf müdür? Hepsi canlı hepsi enerji saçıyor. Ama bizim insanlarımız televoleler, maçlarla uğraşıyor. Konuşanlar günah keçisi kabul ediliyor ama bunlar gerçektir. Kainatın kitabını okuyarak, sağlımızı korumaya devam edebiliriz. Tabii ki tıp da olacak" diye konuştu.

"NİKAHLI EŞE DOKUNUNCA RENKLER NORMAL"
İnsanların etrafındaki canlıların (enerjinin) düşüncelere göre değiştiğini, bunun hızının ise ışık hızını aştığını dile getiren Maranki, bunların hepsinin belgeli olduğunu vurguladı. Krilyan tekniğiyle ilginç bir deney yapıldığına işaret eden Maranki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nikahlı ve nikahsız yaşadığız dokunmayla gelişen olaylara bakalım. Erkek nikahlı eşine dokunduğu zaman renkler normal seyrediyor. Ama kendisine yabancı bir kadına dokununca kapkara oluyor. Yaratıcının emirleri dışında olduğu kareler kapkara. İlk defa bunlar bilimsel olarak kanıtlandı. Düşünceye göre çevremizdeki renklerde değişmeler oluyor. Sağ elle aldığımız elmanın rengi bile değişik. Bunun gibi örnekler çok. Gıda konusuna bakıldığında meyveler enerjilerini dışa doğru veriyor. Sağlığımız için de gıdaları zamanında yemeliyiz. Enerji durumları değişik olur. Mantarın müthiş bir enerjisi vardır.

Ağaçların etrafındaki zehir şifadır, yılan zehri şifadır. Ama bizim enerjimiz ona yetmediği için zehir etkisi yapıyor. Şimdi bunlar silah sanayiinde kullanılmaktadır. Hücrenizi çalıştırın, havuçta da yoğun bir enerji vardır. Sabahları bir elma, havuç, kırmızı pancar suyu içine bir kaşık bal koyup için. Hayatınızda çok şey değişecek. Bir elmanın çekirdeğinde bir elma ağacı varsa, onun çekirdeğini atmak akıl işi değildir. Bu enerji çeşitleri krilyan tekniğiyle tespit edilmiştir."

"DÜNYANIN BELLİ MERKEZLERİ VAR, HEPİMİZ İZLENİYORUZ"
Dünyanın belli merkezleri bulunduğunu örneğin ABD`nin Nevada 51. bölge denilen merkezinden radyo dalgalarıyla Güney Kore`deki bir çocuğun gözündeki iltihabın yok edildiğini gözleriyle gördüğünü ifade eden Maranki, "Bu radyo dalgaları mize göre, etrafımızdaki yla yapılabiliyor. Faydalı veya zararlı hale getirilebir. En çarpıcı örnekte Apaçi helikopterlerinin Irak`taki 400 bin devrim muhafızını inlerinden çıkarıp evlerine göndermesidir. Sonradan akılları başlarına geldi. Aynı sistem Bosna`da uygulandı. Şu an TV`lerdeki 24. kareden sonra bizim göremediğimiz 25. kareler var. Bunlar bilinçaltını yönetmektedir. `AB`ye giren haindir veya girmeyen haindir` diye düşünürken bugün başka bir şey düşünebiliriz. Beyin kontrolü, zihin kontrolü vardır. 25. kareler beyin alt modunda, şekil ve ritm dalga boyutlarıyla beyin merkezlerini uyarır. Böyle inanırken başka türlü inanmaya başlarsınız" açıklamasını yaptı.

"TÜRKİYE`DE AÇILAN KUYULARIN HEPSİNDE PETROL VAR"
Radyo dalgalarının, televizyonların, gazetelerin, bu iletişim araçlarında bulunan görüş ve fikirlerin, alışveriş yapılan dükkanların, bulunulan yerlerin, görüşülen insanların hepsinin beyne etkileri bulunduğunu ve bu etkilerin insanların genlerini aktifleştirdiğini veya pasifleştirdiğini, şehvet odaklarını arttırıp azalttığını ifade eden Maranki, dünyada herkesin izlendiğini ileri sürdü.

Maranki, "Kastamonu`da 11 kuyudan 3`ünde petrol var" dediğini, ancak "yok" deyip bu kuyuların kapatıldığını, bunun kimsenin umurunda olmadığını da iler sürerek, şöyle devam etti:

"Türkiye`de açılan kuyuların hepsinde petrol var. 1998 yılında BM temsilcisiyim. Petrol yataklarını araştırıyorduk. Bartın-Sinop arasında petrolleri görüntüledik, akan yerleri tespit ettik. Ama izleniyoruz. Engel oluyorlar.

Çıkarttırmıyorlar. `Birileri bizi gözetliyor mu?`, `Her an kontrol altında mıyız?`. Evet, uzaktan zihin, beyin kontrolü mümkün. Radyo dalgalarıyla nelere tesir edebiliriz? Tusinami, kasırga, deprem, tesla projesi neleri kapsıyor? Gölcük depremi proje aksaklığı olabilir mi? Kozmoza hakim olan her şeye hakim olur mu? Gölcük depremi tesla projesiyle bağlantılı. Sordum, bağlantılı olduğunu söylediler. Nevada 51 bölgedir. Uydular görüntülüyor, orijinal resimlerdir. Basit ama hakikatler bunlar. Gözetleniyoruz."

Maranki, termal kamerayla ölen birinin bedeninin soğuyup enerjinin (ruh) çıkışını görüntülediklerini, hücreler çalışınca renklerin çalıştığını ve renklerin yavaş yavaş gittiğini, vücudun yavaş yavaş soğuduğunu, enerjinin en son kalp ve gözde toplandığını ve sonra karardığını da sözlerine ekledi. Maranki, konferansında uyduya bağlanarak Samsun Büyükşehir Belediyesi`nin odalarını da izleyicilerine gösterdi.

AHMET MARANKİ İLE BEYİN KOTROLÜ ÜZERİNE RÖPORTAJ
Prof. Dr. Ahmet Maranki tüm dünyada insanların zihinlerinin kontrol edildiğini öne sürüyor. Maranki ile Matrix`ten petrole, cep telefonundan başörtüsüne, Irak Savaşı`ndan sigaraya, 11 Eylül`den depreme kadar birçok konuda hızlı bir söyleşi yaptık. Kemerlerinizi bağlayın...
Prof. Dr. Ahmet Maranki tüm dünyada insanların zihinlerinin kontrol edildiğini öne sürüyor. Maranki ile Matrix`ten petrole, cep telefonundan başörtüsüne, Irak Savaşı`ndan sigaraya, 11 Eylül`den depreme kadar birçok konuda hızlı bir söyleşi yaptık. Kemerlerinizi bağlayın...

Soru : Son zamanlarda "Kozmik Bilinç"ten çok söz ediliyor. Siz bir kaç televizyon programında bahsettiniz. Hatta, "Kozmik Bilinç" isimli bir kitap hazırladığınız biliniyor. Nedir "Kozmik Bilinç" ?

CEVAP : Peygamber Efendimiz`in (sav), "İlmin yarısı sormaktır" şeklinde bir hadisi vardır. Biz de sormaktayız ve bunun cevabını kainatta aramaktayız. Kozmik bilinç de kainatta olan hadiselerin nasılını, niçinini, nedenini araştırmaktadır. Kozmik bilinç, "evrendeki bilim" demektir. Felsefeciler ayı, yıldızı, güneşi, Satürn`ün halkalarını araştırırlar. Ama ayı, yıldızı, Satürn`ü birbirine bağlayıp onu döndüren ve niçin döndüğünü izah eden şeyi açıklamazlar. İşte kozmik bilinç kainatı, hayvanatı, nebatatı idare eden tek bir merkez güç olduğunu ve merkezin de bize neler bildirdiğini araştırıyor. Yani "kozmik bilinç" kainat kitabını araştırır. Bir Kur`an ve bir de kainat kitabı vardır. Dünya insanlığı artık şunu bilmeli; yaşananlar ayrıdır, bilinenler ayrı. Bazı şeyler için bilimsel izah gerekir deniyor ama bu, bilimsel değil ama gerçektir. Çünkü bugün bizim konuştuğumuz, duyduğumuz ses dalgaları bütün ses dalgaları içersinde bir iğne ucu kadar yer tutar. Yine gördüğümüz bütün renkler sadece kırmızı ile mor arasıdır. Yine algıladığımız kokular, hisler, duygular bizim ölçülerimize göredir. Ama bunun ötesinde başka alemler, boyutlar vardır. İşte kozmik bilinç bunu araştırır.

Soru : Gördüğümüz renklerin ötesinde renkler var mı? Duyduğumuz ses dalgalarının ötesinde ses dalgaları var mı?

CEVAP : Vardır ve bilim bunu ispat etmiştir. Psikokinezi, yani maddenin mana ile izahı. Bilim bugün bunun nasıl olduğunu araştırmaktadır. Biz bunun mana boyutuna çok fazla girmeyeceğiz. Buna binlerce kitapta girilmiş ama bir şey anlaşılmamış ki insanlık bugünkü zor durumda. Bilimin mevcut yöntemlerinin dışında akıl yürütme, tahayyül dediğimiz ikinci aşaması, sezgi, yoğunlaşma, hissetme yani kozmik boyutu vardır. İşte kozmik bilinç bu "ötelerden" bahsediyor. O öte de Hablullah (Allah`ın ipi) dediğimiz bir iple merkeze bağlıdır. Bilgisayarlardaki kablo gibi kainattaki bütün nesneler fiiliyatlarında, hareketlerinde tek merkeze bağlıdırlar. Kainatta cansız yoktur. Taş, toprak da canlıdır. Kur`an-ı Kerim`de zihayat, ziruh ve zişuur sahipleri olarak adlandırılan ve artık bugün bunda tereddüt edilmeyen bir yaratık silsilesi var. Ama bu silsilenin dışında yine ilahi kitaplarda buyurulduğu gibi "sizin görmediğiniz benim görevlilerim vardır dünyada" deniyor. İşte bunu gavur dediğimiz Rus bilim adamları ölçmüş.



Gavur kim tartışılır!.. Herşeyi kabul edip bunların dışına çıkmayıp at gözlüğüyle meseleye bakanlar mı, yoksa din, milliyet vs adına bunları araştırmayıp bizi bu hale düşürenler mi? Ruslar "insan aura"sı dediğimiz enerjinin etrafında 1016 milyon canlının yaşadığını görüntülemiş. Yani her an bir santimle bir metre kadar etrafımızda bizi kalkan gibi "koruyan veya zarar veren" yani hayatımıza, fiiliyatımıza, halet-i ruhiyemize bağlı olarak katrilyonlarca canlı var. Bunlara "nariler, nuriler" de denilebilir. Biriyle tokalaştığınız zaman halsizleşirsiniz veya birisi size baktığı zaman yıkılırsınız. Ya da ilim meclislerinde bulunduğunuz zaman müsbet enerji yüklenirsiniz. Kötü meclislerde, kötü insanların yanında bulunduğunuz, kötü fikirlerle beslendiğiniz zaman fiziki olarak da bir şeyler kaybedersiniz. İşte kozmik bilinç bütün bunları araştırıyor ve akılları gözlerine veya midelerine inenlere anlatmaya çalışıyor.


Soru : Beyin kontrolü ve zihinlerin yönlendirilmesi konusunda yoğun tartışmalar var. Böyle bir yönlendirme veya kontrol var mı?

CEVAP : Dünyada FM dediğimiz akustik frekansları olan mikrodalgalar, nöroelektromanyetik dalgalar, uzaktan da olsa beyinlere tesir edebilmekte, davranışlar kontrol edilebilmektedir. İki yıldır kozmik bilinci insanlara, konferanslarda, televizyonlarda, gazetelerde anlatmaya çalışıyoruz. Bunları duyan insanlar garip garip bakıyorlar. "Böyle bir şey var mı?" diye soruyorlar. Çünkü dünya insanlığının beyni kontrol altına alınmış durumda. İnsan düşünen bir varlıktır ama çeşitli yöntemlerle düşündürülmüyor.

Soru : Peki nedir bu yöntemler?

CEVAP : Öncelikle aldığımız gıdaların içinde hormon denilen menfi maddeler yüklüdür. İçtiğimiz coladan, yediğimiz dondurmalardan tutun da bütün ilaçlar, etler, sütlerde mevcuttur bunlar. Siz tavukların bugün nasıl yetiştirildiğini görseniz yiyemezsiniz.

Soru : İnsanların düşünmemesi için o gıdaların içine maddeler mi karıştırılıyor?

CEVAP : Bunların planlı yapılanı var bir de hileye kaçarak yapanlar vardır. Özel olarak bu gıdalar ülkemize gönderilir. Bir çok yabancı sigara dünyada çok çeşitli üretilir. Türkiye`ye ise ayrı sigaralar gönderilir. Onun içine ayrı katkı maddeleri enjekte edilir. O insanların doğacak çocukları, düşük ağırlıklı, hırıltılı, hastalıklı, ince kemikli, gerizekalı, şaşı olsun diye. Bunu ben demiyorum, 40 bin İngiliz doktor üzerinde yapılan araştırmalar söylüyor. Demek ki her şeyde bu sıkıntıyı duyuyoruz. Niçin yüzyıl önce bu kadar hastalık yoktu. Bir çok hastalığın virüsle bulaştığı artık ortaya çıkmaktadır. Demek ki hastalıklar ağzımızla aldığımız, bedenimize giren bu gibi şeylerle bilinçli olarak oluşturulmaktadır denilebilir. İkinci yöntem olarak; radyo dalgaları ile yapılan tahribatlardır. Uzaktan radyo dalgalarıyla beyinler yönlendirilip etkilenmektedir. Mesela elimizde bulunan cep telefonu. Telefonda artıya bastıktan sonra bire basarsanız çevrilen numara Amerika ile konuşturur, yediye basarsanız Rusya ile...1`le 7 arasındaki tuş sesi farklıdır.



Aynı piyanonun tuşları gibi. Dalga boyları farklıdır, onun için sesleri farklı algılarız. Bir tuşa bastıktan sonra bizim sesimizi Amerika`ya ulaştıran nedir? İlahi metodla baktığımızda bunu taşıyanıar var. Bediüzzaman Hazretleri; "Sesler hava zerreleri üzerinde taşınır" diyor. Bunun bir ileri boyutu daha var. Hava nedir? Sadece bizim bildiğimiz hava mıdır? Seslerle, kokularla, ateşle, ışıkla, elektrikle, karanlıkla taşınır bunlar. Demek ki bunların hepsi bir yaratık. Karanlık güneşin batması değil. Bugün karanlıkta bir gözlük takıyorsunuz, insanı görüyorsunuz. Bu yeni bir boyuttur. İnsanlık bunlardan bilgisiz. Bunlar bugün mutlaka araştırılmalıdır. Güneşin ısısıyla ışığını getiren aynı olamaz. Işığını getiren ayrı bir çeşit varlıktır, ısısını getiren ayrı. Yağmur damlasını alıp getiren ayrıdır, gecenin karanlığında yıldızları görmemizi sağlayan ayrı bir çeşittir. Demek ki etrafımızda farklı dalga boylarında farklı boyutlarda, göremediğimiz o kadar çok yaratılmış varlık var ki... Mesela kozmik bilince göre virüs, bakteri, cin, şeytan, melek gibi varlıklar izafi tabirlerdir ve bunlar enerjinin farklı boyutlarıdır. Narilre ve nuriler gibi. Nazar olayı; mesela bir öküze bakıyorsunuz ne kadar güçlü diyorsunuz hayvan ölebiliyor. Onu öldüren bizim menfi bakışımız, öküzün enerjisinin buna yetmemesidir.

ibrahim saracoglu

ibrahim saraçoglu
ibrahim saraçoğlu

1949 doğumlu olan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, kimya eğitimini tamamladıktan sonra Avusturya Graz Teknik Üniversitesi'nde doktora yaptı. Aynı üniversitenin biyoteknoloji ve mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak çalıştı. 1994-1996 yıllarında Viyana Teknik Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Prof. Dr. Saraçoğlu, bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik araştırmalarıyla bütün dünyada isim yaptı. Prof. Saraçoğlu, lavantanın Hepatit hastalarına; brokolinin de prostata iyi geldiğini dünyaya açıkladı. Bitkisel tedavi konusundaki araştırmalarını 'Bitkisel Sağlık Rehberi' adıyla kitaplaştıran Prof. Saraçoğlu'nun, birçok alanda yayınlanmış makale ve patentleri var.

Bitkilerin barındırdığı aktif maddeler üzerinde yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda kabul gören Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, çok önemli bir çalışmasının sonuçlarını Tempo’ya açıkladı. Prof. Dr. Saraçoğlu, uyguladığı havuç kürü ile Alzheimer’ı yüzde 30 oranında iyileştirdiğini belirtti. Prof. Saraçoğlu, şunları söyledi:‘Ben, genelde incelemek istediğim bitkinin önce kökleri ile işe başlarım. Her bitkinin kökü kendine özgü bir yapıya sahiptir. Köklerin içerdiği bazı maddeler, o bitkinin yapraklarının, saplarının ve hatta çiçeklerinin içerdiği etkin maddeleri bulmamızda anahtar vazifesi görür. Havuçun köklerinde acethylcolin maddesi bulunmaktadır. Acethylcolin beyin hücrelerinde (nöron) bulunan bir madde. Bu maddeye neurotransmitter da denilmektedir. Acethylcolin seviyesinin, Alzheimer hastalarında düşük olduğu birçok klinik deneyler ile ortaya konmuş ve yüzlerce makale bu konuda yayınlanmıştır. Acethylcolin havucun köklerinde bulunmasına rağmen, havucun kendisi yani, yumrusu acethylcolin içermemektedir. Ancak, sinir sistemi ile ilgili olarak doğrudan etkili birçok değişik etkin madde içermektedir. Taze sıkılmış havuç suyunda, Alzheimer hastalığını önleyici güce sahip etkin maddelerin sayısı en az 17 tanedir. Bunlar arasında alpha-terpinene, gama-terpinen, tryptophan, thyamin, carotol, daucic asit, daucine, choline, camphor, borneol ve terpinen-4-ol etkin maddeleri bulunmaktadır. Camphor etkin maddesi havuçta çok çok az bulunmasına rağmen, beraberinde glutamate türevi içermesi camphor’un etki gücünü artırarak beyinde plak oluşumuna engel olabilmektedir. Bunlardan terpinen-4-ol ve borneol etkin maddeleri acetylcholinesterase-inhibitörü görevi yaparak, acethylcholinin beyin hücrelerinde (nöron) azalmasına engel olur. Yapılan klinik deneylerde, Alzheimer hastalarında acethylcholin seviyesi düşük olarak gözlenmektedir. Methyl-pentosans ve lupeol maddesinin tüm bu etkin maddeler ile birarada bulunması, taze sıkılmış havuç suyu kürünü Alzheimer hastalığının önlenmesinde, durdurulmasında ve de tedavi edilmesinde tartışmasız kılmaktadır. Burada tekrar hatırlatmayı uygun buluyorum, havuç suyunun içerdiği etkin maddelerin tamamını bir bütün olarak düşünmek gerekir. Birini veya birkaçını bir arada uygulama yöntemi olarak düşünmek yanlıştır.’

7 Aralık 2008 Pazar

Ender Saraç Diyet Önerileri

Ender Saraç

Yataktan kalkın
Sabah 06.30 'da kalkılacak ( Erken kalkmak metabolizmanızı canlı tutar ve uykuda geçirilen sürenin azalması harcağımız kalori miktarını artırır).

Kalkar kalkmaz
Bir bardak ılık su, içine yarım tatlı kaşığı bal, 8-10 damla limonlu katılarak içilecek ve yarım saatlik tempolu bir yürüyüşle ter atılacak.

Kahvaltı
Yürüyüşün ardından bir adet orta boy salatalık, bir tane kabuklarıyla beraber yeşil elma yenilecek.

* Saat 11.00 civarında, iki parmak dil peyniri yenilecek.

Öğle yemeği
Bir avuç içi kadar tavuk ızgara, küçük bir demet taze nane, dereotu, roka, 2 hafif acı sivri biber yenilecek. Salataya 10-15 damla limon damlatılacak, 1 çay kaşığı zeytinyağı konulacak.

* Öğle yemeği yenildikten bir saat sonra bir küçük şişe maden sodası içilecek.

* 2,5 saat sonra diri ve sert şeftali ile kayısı yenilecek.

* Akşam üstü bir bardak light ayran içilecek. İki çorba kaşığı light yoğurt, çok çok az tuz ve bir bardak ılık su içilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde üç tane haşlanmış kabak, iki tane hafif acı sivri biber, üzerine sos olarak iki tatlı kaşığı light yoğurt, üç-dört tane taze soğan ve bir dilim kızartılmış kepek ekmeği yenilecek.

Gece
Gece, iki tane ceviz içi, 15-20 tane tuzsuz leblebi ve bir avuç vişne yenecek.

İkinci gün

Yataktan kalkın
Sabah 6.30-7.00 gibi kalkılacak.

Kalkar kalkmaz
Ballı, limonlu su içildikten sonra en az 1 saat hafif tempolu ter atılacak şekilde yürüyüş yapılacak. Yürüyüşün ardından masaj yapılacak.

Kahvaltı
Kahvaltıda iki tane ceviz içi, üç tane diri kayısı ve dört tane az tuzlu zeytin yenilecek.

* İki-üç saat sonra, bir bardak light süt içilecek.

Öğle yemeği
* 100 gram light ton balıklı semizotu salatası yenilecek. Semizotunu saplarıyla birlikte doğrayın,

* İki üç saat sonra bir adet kabuklarıyla beraber yeşil elma ve bir avuç vişne yenilecek,

* İki saat sonra iki parmak dil peyniri yenilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde, bir porsiyon bol sarımsaklı, soğanlı ve hafif sivri biberli taze fasulye kavurması yenilecek. Yanında, iki tane kepekli bisküvi.

Gece
10-15 leblebi ve iki-üç tane diri kayısı.

Ender Saraç - 3 haftada göbeğinizi eritin

Ender Saraç

Mekik hareketi

Dizlerimiz bitişik ve ayaklarımız birbirine paralel şekilde tabanları yeri gösterirken iki elimizi enseye koyup hızlı hızlı, sık sık ve kesik kesik hareketlerle karnımız acıyana kadar sabah ve akşam ellişer kez bu hareketi yapıyoruz. Bu hareket özellikle karın bölgesindeki kasları kuvvetlendirir, yağ dokusunu harekete geçirir ve yağların yanmasına yardımcı olur.

Sopalı hareket

Bu harekette de bir sopayı ense kökümüze alıp iki elimizi geçiriyoruz. Ayaklarımızı yere sağlam basıp süratli bir şekilde sağa ve sola doğru daha çok kalçadan yukarısını hızlı bir şekilde döndürerek birkaç dakikada bu hareketleri yapıyoruz. Bu haraket karnın yan tarafındaki kasların şekillenmesi ve göbeğin erimesini sağlar.

Bel kasları için mekik

Bir taraftaki kolumuzu, bükülmüş olan diğer taraftaki dizimize doğru hafifçe, sık sık ve seri hareketlerle yakınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu hareketi de birkaç dakika dayanabildiğimiz kadar yapmaya gayret ediyoruz. Daha sonra diğer taraftaki ayağımızı ve kolumuzu değiştiriyoruz. Bu hareket karnın yan tarafına doğru olan kasları çalıştırmak için yararlıdır.

Haftanın tek günleri bunları yiyin

Kalkar kalkmaz: 1 bardak ılık ballı limonlu su (içine yarım tatlı kaşığı bal, 10 damla limon konacak).

Sabah sporu: 35 - 40 dakika tempolu yürüyüş yapın. Bol ter atmaya gayret edin. Ardından 15-20 dakika spor.

Duş: Ham ipek kese veya kabak lifi ile 5 dakika fırçalar gibi göbek, basen, popo, bel sertçe fırçalanacak. 5 dakika kadar susam yağı, kekik yağı, biberiye yağı, melisa yağı ile aynı bölgeye masaj yapılacak.

Kahvaltı: 1 adet kabuklu yeşil elma, 1 adet sert şeftali

Ara: 2 parmak taze dil peyniri yiyebilirsiniz.

Öğle: 1 porsiyon ızgara tavuk (derisiz), bol rokalı yeşil salata (taze soğanlı).

Ara(saat 15.00): 3-4 yulaflı bisküvi

Ara(saat 17.30): 1 adet yeşil elma.

Akşam: 4-5 kaşık zeytinyağlı fasulye (az yağlı), 1 dilim tam ekmek, mevsim salatası.

Gece: 1 bardak şekersiz tarçınlı ılık light süt. 3-4 fincan rezene çayı, yeşil çay, mısır püskülü, kiraz, avakado yaprağı karışım çayı içilecek.

Yasaklar

  • Kolalı, şekerli içecekler
  • Kızartma
  • Hayvansal katı yağlar (tereyağı, kaymak, yağlı şarküteriler, yumurtanın sarısı, yağlı süt ürünleri, yağlı etler, tavuk - balık derisi, tam yağlı süt)
  • Alkol (özellikle bira)
  • Beyaz un,
  • Beyaz şeker
  • Doğum kontrol hapları
  • Aşırı gündüz uykusu
  • Çikolata
  • Yağlı çerezler
  • Cips

Zayıflatıcı çayı elinizden düşürmeyin

Bir su bardağı için 1-2 adet avakado yaprağı, 1 çay kaşığı yeşil çay, küçük bir tutam kiraz sapı ve mısır püskülü, 1 çay kaşığı rezene tohumu sadece 1-2 dakika kaynatılacak ve hafifçe fokurdadıktan sonra 3-4 dakika demlenmeye bırakılacak. Sonrasında şeker veya tatlandırıcı eklenmeyecek sadece çok ince bir dilim limonla içilecek. Yemeklerden biraz sonra da içebilirsiniz. Akşam mümkün olduğunca erken yenilecek. Sabah ise erken kalkmak önemli çünkü erken kalktığınızda metabolizma hızlanır, sabah sporu ise vücudu canlandırır, harekete geçirir.

Ahmet Maranki'den Troid İçin Ceviz Kürü

Ahmet Maranki


Bir kaç adet cevizi bir su bardağında bir kaç gün bekletin ve cevizi yedikten sonra suyunu için. Bu uygulamayı hergün yaparsanız bir kaç hafta içinde kendinizdeki değişikliği farkedeceksiniz

Ayrıca ceviz arasındaki perdeden 25-30 adetini bir litre suda bekletin ve onu da aynı şekilde hergün tüketirseniz troide faydasını farkedeceksiniz

Ahmet Marank'den Kısırlık İçin Şifalı Bitkiler

İnfertilite (kısırlık) korunmaksızın düzenli ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebelik oluşmaması olarak tanımlanmaktadır.Kısırlık en büyük üzüntü kaynağıdır ve tedavisi için ileri teknoloji gerektiren yöntemler kullanmayı gerektirir.

Teknolojiye başvurmadan önce gebelik şansının yaşam tarzınızdaki ya da diğer değişikliklerle artırılıp artırılmayacağını anlamak için buna neden olan herşeyi ortadan kaldırmak isteyebilirsiniz. Bu süre zarfında da doğal alternatifleri değerlendirmekte fayda var.

Kısırlık tedavisi için önerilen şifalı bitkiler:

Ahududu (Rubus idaeus) : Kadınlarda hamilelik sırasında ortaya çıkan rahim iltihapları için ahududu yapraklarından yapılan çay önerilir. Hayvan yetiştiricileri ahududu yapraklarını,üretkenliklerini arttırmak için erkek hayvanların yemlerine karıştırırlar.

Herbalist Kathi Keville kısır erkeklerin ahududu yapraklarından yapacakları çayı demleyip içmelerini öneriyor.

Zencefil (Zingiber officinale) : Yapılan bir araştırma zencefilin sperm sayısını ve hareketliliğini büyük ölçüde artırdığını göstermiştir.

Karnabahar ve B6 vitamini içeren besinler: Mikro gıda takviyelerini savunanlar,kısırlık için genellikle karnabahar önermektedirler. Bu vitamin en çok Karnabahar, su teresi, ıspanak, muz, bamya, soğan, brokoli, kabak, karalahana, yer lahanası,bürüksel lahanası,bezelye ve turpda bulunur.

Ayçiçeği ve Arginin içeren diğer bitkiler : Sperm sayısı düşük erkeklere doğal şifacılar tarafından genellikle arginin takviyesi önerilir. Arginin Ayçiçeğinde yeterli oranda bulunur.

Günde 4 gram arginin almak için 50 gram kadar ayçiçeği tüketmek yeterlidir.Bu hayati besini yüksek oranlarda içeren diğer besinler ise sırasıyla ; keçiboynuzu, ak ceviz, acı bakla, yer fıstığı, susam, soya fasulyesi, su teresi, çemen, hardal, badem, bakla ve mercimektir.

Ispanak ve çinko içeren diğer bitkiler: Bazı araştırma sonuçları, çinko eksikliğinin erkeklerde üretkenliği ve sperm kalitesini düşürebileceğini göstermiştir.

Çinko bakımından zengin kaynaklar arasında ıspanak, maydanoz, bürüksel lahanası, salatalık, taze fasulye,hindiba, börülce, kuru erik, ve kuşkonmazı sayabiliriz.

Bu bitkilerden bulabildiklerinizi büyük bir tencerede kaynatırsanız çinko bakımından zengin bir çorba elde edebilirsiniz.

İbrahim Saraçoğlu'ndan HEPATİT B ve C için Kür Tarifi

İbrahim Saraçoğlu


HEPATİT B ve HEPATİT C HAKKINDA SARAÇOĞLU NUN AÇIKLAMALARI VE KÜR TARİFİ:

  • Hepatit B nin aşısı vardır.
  • Hepatit C nin aşısı yoktur.
  • Hepatit hasataları yılda 1 kez hastaneye giderek tahliller yaptırmalı ve karaciğer enzimlerini ölçtürmelidir.aileden birinde hepatit b hastalığı çıktıysa diğer aile bireyleri aşı olmalıdır.
  • bu hastaların bütün kullandığı eşyası ayrılmalı ve ortak hiçbirşey kullanılmamalıdır.. çünkü bu hastalık bulaşıcıdır.
  • bu hastalıkların bulaşma nedeni tam olarak bilinmemektedir.
  • tedavinin en az 1 yıl düzeli olarak devam ettirilmesi gerekir.

HEPATİT B ve C İÇİN LAVANTA KÜRÜ ve DİĞER ÖNERİLER:

1. KÜR:
*1 su bardağı klorsuz suyu kaynatın ve kaynadıktan sonra içine 1 tatalı kaşığı lavanta atın..kısık ateşte 4-5 dakika kayantarak demlenmesini sağlayın. daha sonra sıcakken süzün ve ılık olarak gece yatmadan önce için.
bu kürü hergün taze olarak hazırlayın ve 21 gün boyunca devam edin.

2. KÜR:
*günde bir porsiyon çileği çatalla ezerek tüketin.

3. KÜR:
*1 orta boy kerevizin kabuğunu soyduktan sonra dilimleyin ve yarım litre suda 5-6 dakika kısık ateşte kaynatın .ılınınca suyunu için.

DİKKAT:
  1. aynı anda kerviz ve lavanta kürünü uygulamayın.
  2. yüksek tansiyonu olanlar kereviz kürü değil lavanta kürünü uygulayın.

İbrahim Saraçoğlu'ndan Mantar Hastalığına Karşı Kürün Yapılışı

1 kahve fincanı kaynamakta olan klorsuz suyun içine 4-5 kaşık civanperçemi yada aynı safa bitkilerinden birinden koyun.4-5 dakika kısık ateşte kaynatın.lapa halinde mantarın üzerine yayın ve üzerini sarın. sabaha kadar bu şekilde bırakın. bu uygulamayı bir kaç gün devam ettirin. mantarınız geçecektir.

DİKKAT: Uygulayacağınız bütün kürler için kullanacağınız bitkilerin taze yani o yılın bitkisi olduğundan emin olun. bu tip bitkilerin raf ömrü en fazla bir yıldır. Daha eski bitkilerle yapacağınız kürün faydası olamaz.

İbrahim Saracoglu - Keçiboynuzu Kürünün Yapılışı

İbrahim Saraçoğlu


Soğuk su altında 6-7 adet keçiboynuzunu yıkadıktan sonra 600-650 ml (yarım litreden biraz fazla) kaynamakta olan suyun içine harnupları kırarak atınız. 3-4 dakika hafif ateşte ağzı kapalı olarak kaynadıktan sonra 20 dakika soğumaya bırakınız. Yirmi dakika sonra harnup parçalarını temiz bir kaşık ile kabın içerisinden çıkartınız. Soğuduktan sonra temiz bir kaba suyunu alınız. Her ay dört gün, sabah ve akşam birer çay bardağı içilir.

Uygulama

Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve de erkeklerdeki iktidarsızlığa karşıKaynamakta olan yaklaşık yarım litre suya 6–7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız. Ağzı kapalı olarak hafif ateşte 3 dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve 20 dakika dinlendiriniz. Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karna, diğer yarısınıda akşam yatağa giderken içiniz. Bu uygulamaya bir hafta boyunca hergün devam ediniz. Birinci haftadan sonra 3 ay boyunca hergün akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz. Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Ancak, bilmeniz gereken nokta kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız

İbrahim Saraçoğlu'ndan Keçiboynuzu Kürü

Keçiboynuzu seçiminde dikkat edilecek bir husus vardır. Keçiboynuzu seçerken mümkün olduğunca koyu renkli olanları tercih edilmelidir..

Genel nefes darlığı ve alerjik nefes darlığı ve de soğuk alerjisi durumunda:

Orta büyüklükteki keçiboynuzundan altı-yedi adetini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük (3 – 4 cm uzunluğunda) kırarak, kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suyun içine atınız. Hafif ateşte 7 – 8 dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz. Buzdolabında en fazla üç gün bekleyebilir. Hergün sabah, kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir. Hiç ara vermeden yirmi gün uygulayınız. Yirmi gün tamamlandıktan sonra aynı şekilde hiç ara vermeden onbeş gün devam ediniz. Onbeş günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız ve sabah kahvaltınız arasında ve de akşam yemeğinden önce birer çay bardağı içiniz. Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda ayrıca bal tüketmeyiniz.

Dikkat: 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklarda nefes darlığı veya alerjiye bağlı nefes darlığı söz konusu ise, bu taktirde uygulama 1’ e göre sadece bir çay bardağı sabah kahvaltısı arasında içilecektir. Akşam yemeklerinde içilmeyecektir.

Dikkat: Bu kürü uygularken kahvaltıda ayrıca bal tüketmeyiniz. Daha güçlü olur diye bir çay kaşığından daha fazla bal ilave etmeyiniz.

İbrahim Saraçoğlu'ndan Beyaz Lahana Reçetesi

1. KIŞ BOYUNCA BİRİKEN KİLOLARINIZDAN KURTULMANIZI SAĞLIYOR
2. VUCUTTA BİRİKEN TOKSİNLERİ ATIYOR,KOLON KANSERİNİ ÖNLÜYOR
3. KAN DOLAŞIMINI DÜZENLEYİP,VUCUDUNUZUN CANLANMASINI SAĞLIYOR
4. SELÜLİTLERİ ÜÇ HAFTALIK KÜRLE YOK EDİYOR

LAHANA KÜRÜ

KAYNAMAKTA OLAN YARIM LİTRE SUYA 6-7 ADET BEYAZ LAHANA YAPRAĞINI, 10 DK AĞZI KAPALI OLARAK HAFİF ATEŞTE PİŞİRİN

SABAH VE AKŞAM OLMAK ÜZERE AÇ VEYA TOK KARINA BİRER SU BARDAĞI İÇİN.BU İŞLEMİ TOPLAM 5 GÜN DEVAM EDİN

BU KÜRÜ 5 GÜN UYGULADIKTAN SONRA 3 GÜN ARA VERİN VE TEKRAR 5 GÜN DEVAM EDİN. BÖYLECE 10 GÜNLÜK KÜR TAMAMLANMIŞ OLUR

10 GÜNLÜK KÜR İÇİN KESİNLİKLE İHTİYACINIZ OLAN MİKTARI BİR DEFADA DEĞİL, HER GÜN TAZE OLARAK HAZIRLAYIN

KAN DOLAŞIMINI DÜZENLEMEK AMAÇLI KULLANIMDA 3-4 ADET BEYAZ LAHANA YAPRAĞINI YARIM LİTRE SUDA HAFİF ATEŞTE 15 DK PİŞİRİN. SABAH AKŞAM BİR BARDAK İÇİN. HER 3 GÜNDE BİR 3 GÜN ARA VEREREK TOPLAM 21 GÜN UYGULANIR. AYNI ŞEKİLDE İKİNCİ 21 GÜNLÜK KÜRÜDE UYGULADIKTAN SONRA İKİNCİ VE SON KÜRDE TAMAMLANIR.


FAZLA KİLOLARA VEDA EDİN

4-5 ADET BEYAZ LAHANA YAPRAĞINI KAYNAYAN 750 ML SUYUN İÇİNE KOYUN VE HAFİF ATEŞTE AĞZI KAPALI 7 DAKİKA PİŞİRİN. AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE TÜKETİN:

İLK BEŞ GÜN:HER GÜN SABAH VE AKŞAM BİR SU BARDAĞI

İKİNCİ HAFTA:HER GÜN BİR SU BARDAĞI

ÜÇÜNCÜ HAFTA:İKİ GÜNDE BİR BİR SU BARDAĞI

DÖRDÜNCÜ HAFTA:ÜÇ GÜNDE BİR SU BARDAĞ

BEŞİNCİ HAFTA:7 GÜNDE BİR SU BARDAĞI

ALTINCI HAFTA:ALTINCI HAFTADA İÇİLMİYECEK

YEDİNCİ HAFTA:BİR SU BARDAĞI

NOT: ZAYIFLAMAK İÇİN YAPTIĞINIZ BU KÜR , AYNI ZAMANDA TOKSİN ATICI,ARINDIRICI VE KANSERE KARŞIDA KORUYUCUDUR..